Entrika

  • 22
Sevgili blogdaşlarım

Uzun zamandir sizlere buradan sesleniyorum. Ağlıyorum,sızlanıyorum,içimi döküyorum fakat sizleri sevdiğimi söylemiyorum.. Bugün içimden sizleri sevdiğimi söylemek geldi... Blogumu ilk defa okuyanlar için Erkek olduğumu söyleyeyim :D Genelde bu tarz şeyleri kızlar yazar bilirim...

Her neyse...

En son nerede kaldığıma baktığımda bir kızın peşinden gittiğimi ve intikam için gün saydığımı gördüm. Çokta doğru.. Fakat şu ara içimden tek bir şey yapmak gelmiyor.
O yüzden kendisine "zort" çekip hayatıma kaldığım yerden devam etme kararı aldım. Bu yüzden ilk içimde kalma durumunu onun sevdiği bir arkadaşıyla buluşma planı yaparak geçirdim. Durumu hafifçe atlatmak önemli bilirsiniz.
Beraber bowling oynama planı yaptık! Biliyorum ki bunlar intikam için değil. Zaten öyle ki bowling planı yaptığım kişi kendisine bu öneriyi sunmuş, o da gelirim demiş. Fakat o gün geldiğinde,onun ani hasta oluşu planları ters düz etti. Bizde onsuz gitme planları yaparak yola kaldığımız yerden de devam ettik. Oldukça eğlenceliydi. Hatta bazen diyorum ki.... !!!

Velhasıl anlayacağınız gibi vur kaç taktiği bu durumda pek işe yaramamış oldu.

Tabii bizde plan biter mi bitmez... O yüzden bende şu ara,mahkum bırakma politikası uyarınca, oyunu kurallarıyla oynamaya devam ediyorum. Lakin işin sonu nereye gider bir bilgim yok.
Hmm unutmadan oyunu kurallarına göre oynarken tabii profesyonel bir kiz arkadaştan da destek alıyorum. Onun sayesinde kızın düşünce yapısını ve nasıl hareket ettiğine dair ipuçları alıyorum. Sizlerden de bu konuda destek istiyorum.

Kızın yapısı hakkında size birkaç ipucu vereyim...

  • İlgiden kesinlikle hoşlanıyor. Fakat bu ilgiyi sadece tek taraflı istiyor. Karşı tarafa sadece bakışlarıyla vs hissettiriyor. Onun haricinde bir şey yok...
  • Erkek arkadaşı varmış. Lakin bunu saklamayı tercih ediyordu ki yogun ısrarlarım sonucu söylemek zorunda kaldı. Sonrasında bana türlü bahaneler söyledi. Yok efendim şöyle de böyle de diye...(Erkek arkadaşı vardı da ne diye peşinden koşarsın diyenlere bir önceki yazımı okumalarını tavsiye ediyorum)
  • Kafası çok karışık.
  • Gamsız ve kendini çok akıllı sanıyor. Saf gibi duran görünüşünün altında bilinçli ama bir o kadar da garip bir kız tipi var. Yani bir kere beynine girildiğinde darmadağın edilecek bir yapısı var. Bildiği bütün denklemleri ters düz edip 2+2=5 pozisyonuna getirilebilir.
  • Her kızın veya herkesin bir zayıf noktası vardır. Onu hala çözemedim.
Şimdi sizlerden isteğim böyle bir durumdaki kıza nasıl müdahale edilebilir?
-Kendini nimetten sayma sen olmazsan başkası olur mantığım biraz fazla tepti sanırım ki sizli bizli konuşmaya başladı :D

Evet düşünceleriniz nedir ?

Zd kırmızı kanepesinden bildirmeye devam ediyor...

Yazımı okurken bu videodaki şarkı da size gelsin...




iki farklı alakasız konu...

  • 6




Vay arkadaş!

İnsanları alttan ala ala hoşafa döndük...Yani insanları alttan aldıkça neden su üstüne çıkmaya çalışırlar pek anlamam...

Hayır yapım gereği insan kıran bir tip değilim bunu anladıkta, neyin kafasını yaşıyorsunuz. Ben üstünüze gelmediğim zamanlarda neden benim üzerime gelip beni çileden çıkarıyorsunuz...

Geçenlerde yine oldu. Bir toplantı sırasında karşımdaki kişi düşüncelerini ifade ederken sinirlenmeye başladı. Bende konumuzla alakalı olmadığı için araya girip olayı toparlamak istedim. Birinci engelim başarısız oldu. Olayı uzattıkça cidden alakalı olmayan konuyu bertaraf edip tekrar asıl konuya dönmeye çalıştım. Bu sefer hakaret etti. Üçüncü girişimimde başarısız olup, tekrar kapa çeneni tarzında davranınca sinir katsayılarım yükseldi ve şalterlerim attı. O sırada kısa devre yapmış olmalıyım ki adamı o an orada boğarken hayal edebildim.

Haa...Bu böyle bitmedi,tabii. Araya hemen başkaları girdi olayı yatıştırmaya çalıştı. Adam da sürekli bana yamuk yaptın deyip durdu. En son derdi neymiş öğrenmek için toplantı sonrası yanına gittim. Bu sefer sakindim çünkü beni uzaklaştırmışlardı. Hakikaten sakinleşmiştim.

Adama bakıp,
Bir sinir harbi doğdu ama neyse.. tarzında cümleme başlayacakken tekrar yanlış yaptın demez mi?
Şalter indirmek için bir sebep daha...!!
Sana yamuk falan yapmadım! (ulan) tonuyla cümlemi birkaç kez tekrarladım. İçimden küfürleri sıralayıp bir anda yine şalterleri atacakken bir başkası yine araya girdi. Neyse birkaç cümleyle beni yatıştırmaya çalışırken adam baktım bana tip tip bakıyor. Kıl olmuştum resmen adama...!! Ağzını burnunu kırayım dedim ama yaşça benden büyüktü. Saygıda kusur etmeyeyim diye..

Abicim!! Benden yaşça büyüksün.Sana su anda sadece bu yüzden hürmetim var dedim. Birazda gözlerim dönünce anlamış olacak ki aramızda husumet yok dedi. Kin besleyecek sana değilim demez mi?
-Lan ne kini..ne husumeti...Sen çileden çıkar çıkar sonrasında aramızda husumet yok de...Neyin kafasını yaşıyor bu derken...Çıktım gittim...İçimden şuna aduuuuket çekme isteğimde yok değildi...

Olay şu anlık böylece kapandı..Ama düşündükçe hala sinirleniyorum...

İkinci olayımız ise gönül işleriyle alakalı...
 O kadar buradan ders verdik. Şöyle yapın böyle yapın dedik. Kendi kazdığımız çukura düştük. Yaptığımız taktikler entrikalar boşa gitti :))
Hemen basitçe anlatayım...
Bulunduğumuz ortamda baka baka ota da pokada aşık olursun derlerdi ya..Öyle oldu... Gel zaman git zaman..Yanaşayım biraz dedim.. Yanaştıkça baktım ki o da gülüyor,bakışlar atıyor vs.. Herhalde sonuç iyi olur diye temenni ederken dengesizlikler başlıyor.
Bir araya gelme çabaları sonuçsuz kalıyor,başka zamana erteleniyor.
Onu çağırmadığım ortama ee bari bende geleyim diyor.
Evine bırakma tekliflerime evet deniyor.
Bizde sazan tabii...

velhasıl kelam zaman geçtikçe geçiyor bir bakıyoruz.. Bu kızda enterasanlıklar alıp başını gidiyor..Sanki 10 bilinmeyenli denklem..Saftır iyidir derken bizden daha cin çıkıyor ve bizi çarpıyor.. Şok üstüne şoklar yaşatıyor... Erkek arkadaşı olmalar,uzun süredir görüşmeler..Ama bana söyleyememeler...!!!

Şimdilik artçı şoklarla kendimizi avutmaya çalışıyoruz. Lakin bir durum var ki..
İçimden geçeni bir ben bir Allah bilir.. Şu an tamamen kaçak dövüşmeyi arzuluyorum.Yapar mıyım bilinmez... Fakat bu yazı burada kalmaz diye düşünüyorum :)))

ZD kırmızı kanepesinden bildirmeye devam ediyor...

Her zaman romantik olmam...

  • 7
Acıkcası bugün bloguma bir şeyler yazayım karalayım dedim. Fakat tam yazacakken facebookta paylasılan bir videoyu görüp izledim. Sonrasında unuttum gitti...

Lakin dedim ki boş geçmeyeyim izlediğim videoyu sizlerle paylasayım. Adetim değildir,bilirsiniz :P

Işıkları söndürün ve izleyin... Bu arada izlerken bana aşık olmazsanız sevinirim. Çünkü emin olun hayalinizdeki yakışıklı prens değilim. Tabii öptükten sonra bir prense dönüşmeyeceğimiz söylemedim :P





Gitmek

  • 9





Bugünlerde kişisel gelişim kitaplarına tekrardan merak sardım ve hızlıca 3 kitap siparişi verdim....

Ne alaka derseniz?

Geçenlerde elime geçen bir kişisel gelişim kitabını can sıkıntısına birebir olur düşüncesiyle bir çırpıda bitirdim. Sonrasında o kadar gazlanmış olacağım ki...Ertesi gün kalkmam gereken saatten tam 1 saat önce uyandım...İşe gittim ve o moral ve motivasyonla günü bir çırpıda tamamladım. İçimde anlam veremediğim bir enerji vardı. Birkaç gün bu sürdü...

Peki bu birkaç gün içinde neler mi yaptım?

İlk etapta karadenizli olmamın verdiği gazla horon kursumuza katılır mısın diyen arkadaşıma hiç düşünmeden evet dedim. Çalışmalara başladım...
Sonrasında hayatımda yer alan eğlendiğim aktivitelerden biri olan her gün klasik gittiğimiz kafeye gitmeye devam ettim. Arkadaşlarıma içimdeki o anlamsız enerjiyi aşılamaya çalıştım. Gereksiz gazlar verdim. Birini kpss ye girmeye daha fazla ikna ettim...

Kendime kısa orta ve uzun vadeli hedefler koydum. Hepsinin olacagına kendimi inandırdım. 
Hayatıma çeki düzen verdim. Bazı şeylere bu böyle olmayacak dedim... Kiminin üzerini çizdim kimini yeni ekledim...
Kafamın içinde beynimi kemiren seslere kulak vermemeye calıştım. Aksine üstüne duvar örmeye çalıştım...

Bu sırada günler çarçabuk geçmeye devam etti. 

İçimdeki enerji yavaş yavaş sönmeye başlıyordu. Kendimi motive etmeye çalışıyordum. Tek başıma bir şey yapamayacagımı anlayınca aldığım lezzetin biraz daha fazlasını alırım düşüncesiyle aynı ölçekte birkaç kitap siparişi verdim. Kitaplar elime ulaştı lakin bir sıkıntı vardı... İçimdeki ses kitapların siparisini verene kadar beni gazlarken şimdi tamamen sessizliğe gömülmüştü...Anlasılan o ki ben kendimi motive etmeye çalışırken o da boş durmamış. Antibiyotiğe karşı direnç kazanıp tekrar geri dönen virüs gibi beni kemirmeye başlamıştı...

Kitapları aldım ama daha düne kadar bir çırpıda okudugum kitap gibi okuyamıyorum. 
Horon kursuna gitmek istemiyorum..
Her gün klasik gittiğimiz kafeye gitme hevesim hiç yok...
Gerçi şu ara hiçbir şeye hevesim yok....

Tek bir şey hariç...

Sabah erken kalkıp,hiçbir şey düşünmeden sırt çantamı alıp gitmek gibi..

Bir öyle bir böyle...

  • 7


Bazı zamanlar hepimize oldugunu biliyorum...

Moraliniz bozuk...istekleriniz,hayalleriniz vs vs..

Şu an itibariyle bende bu durumdayım...

Özellikle bugünlerde kafam çok dolu. Hayatımda yarım bıraktıgım bir sürü iş var ki hepsini bir an önce tamamlamak istememe rağmen bir türlü beceremiyorum. Becerememekten kastım da elimin bir türlü gitmemesi...

O yüzden sürekli kaçıyorum...

İkinci olarak isteklerimin,hayallerimin pek gerçekleştirilebilir hayaller olmaması konusunda muzdaribim... Belki de hayallerimden de kaçıyor olabilirim. Kim bilir... Sanırım sıkıya pek gelebilen bir tip değilim...

Üçüncü olarak blogumda bile rahat olamamam...Şom ağızlılık yapıp çevremde çok yakinen tanıdıgım kişilere bile blogumun adresini vermemi bile kafama takacak kadar sıkıntılıyım şu ara..Halbuki özgürce istediğimi yazabilmek varken....

Aman neyse...öle işte...

Zd kanepen bildirdi.

Derin yırtmaç

  • 6


trelelli trellelliii....

Bugünlerde hareketli günler yaşıyorum.Sanmayın ki yaşamımda ekşın (action) dolu günler var. Sadece çevremde olan ekşınlar beni de buluyor.

Hemen anlatayım..Merakta bırakmayayım sizleri..

Şimdi efenim..Bir kız arkadaşımın abisi askere gidecek.. Dedi ki,bir akşam mesaj atarak..

-ZD cim abim askere gidiyor,gelin,eğlenelim..Hep beraber gayduruguppak cemilem calar oynarız.Eğleniriz.

Her ne kadar bu tarz eğlenceleri pek sevmesem de,
-Tamam.Neden olmasın.. diye mesaj attım kendisine.

ok kib bye larla devam eden mesajlasma bitmişken aradan 1 saat geçti geçmedi.

Yeni bir mesaj geldi..

-ZD cim abim askere gidiyor,gelin eğlenelim.

Anlaşılan yanlış göndermişti.Cevap vermedim...

Aradan tekrar 1 saat geçmedi.
-ZD cim abim askere gidiyor.Sende gel..Şu gun olacak eğlencemiz.Bak unutma..!
Bu ikinci mesajında yanlış geldiğini düşünerek yine cevap vermemeyi tercih ettim.

Neyse olur böyle şeyler deyip yatıp uyudum.Sabah kalktığımda telefonumda 1 mesaj uyarısı gördüm..
-ZD cim abim askere gidiyor.Gelir misin?

Bu kadar dejavu yeter deyip,

-Gelicem merak etme.Oradayım kesin!!!!  dedim.:)
Ve peşinden umarım yeni arkadaşlar (daha çok kızlar) da olur diyerek "hehe" kelimesiyle olaya tatlılık vermek istedim.(Kimse asker uğurlamasında abaza şu çocuk diye tabir edilmek istemez) heheh! :D

Kız arkadasimda buna istinaden...
-Merak etme.O gün bir çok kız arkadaşım orada olacak demez mi?
Artık gitmek farz olmuştu :D

Gel zaman git zaman.Asker uğurlama günü geldi..

Evden çıktığım gibi attım kendimi yollara..Mahalleye vardığımda birde ne göreyim.(Salon aramalarına rağmen boş yer bulamadıkları için mahallede yapmaya karar vermişler) Mahalle masalarla kaplanmış.Garsonlar ellerinde tabaklarla yemek ikramları yapıyor.(Bildiğiniz organizasyon şirketi tutulmuş) Müzik sistemi kurulmuş.Bayraklar asılmış...Bizi görür görmez arkadaşımın annesi,

-Efendim kimler gelmiş.Hoşgelmiş..Sefalar getirdiniz...

Yüzümdeki sırıtık tebessümle beraber kendimi bir masaya attım.Yalnız arkadaşımın annesi neden derin yırtmaçlı bir gece elbisesi tercih etmiş anlamadim :D Sıcaklık herhalde 10 derece falandır.Msada oturanlar paltolarını,montlarını ne varsa giymiş.Ve inanın annesi baldıra kadar çıkan bir gece elbisesi giymiş..!!

Neyse diyerek normal kız arkadaşımı gözlerim aradı.O sırada başka bir kız arkadaşımla da karşılaşmıştık ve geyik yapıyorduk.O sırada bizim kız göründü.

Lakin o nasıl bir görünmeydi!!!

Şapur şupur bizi öperken benim gözler oha dercesine bakıyor.Bu nasıl asker uğurlaması diyordu.
Hosgeldin öpücüğünden sonra diğer kız arkadaşımla göz göz gelmiş.Ve aynı anda..

-OHAA!!  Peşinden kahkahayı patlattık..

Elbiseyi anlatabilicem mi bilemiyorum.Fakat şöyle ki.Siyah bir elbise düşünün. Ve elbise poponun alt kısmında bitiyor. :D :D

Biz ohalarımızı sıralamaya devam ederken birde ne olsun..

Bizim asker çıktı mikrofonun yanına.
-Gecesinde kendi çalıp oynayacak biri varsa o da benimdir deyip başladı şarkı söylemeye...

O sırada annesi sahneye atıp kendini..Derin yırtmacıyla..
Tek başına..
-En büyük asker bizim asker diye bağırıyordu.Akabinde ne duruyorsunuz.Hep beraber diyerek herhalde 2 dakika en büyük asker bizim asker diye tek başına bağırmıştır.

Her şey peşpeşe oluyordu.
Bunlar yaşanırken bizim kız yanımıza geldi.ve sizleri kayınvalidemle tanıştırayım demişti.
-Neeğğ? Ne zaman oldu.Daha üç gün önce birlikteydik. (Çocukla yeni tanışmış,haftaya sözleri varmış)

Şok üstüne şok yaşarken kafama bir şey yağdığını gördüm.
Çat patt kütt..

Ben noluyo yaa derken...Bildiğiniz havadan çeyrek yağıyor sandım..
O sırada biri bağırdı..ŞANS PARASIII.... heheheh

Ve başladı...Oynak düğün havaları...Kadınların hepsi attı kendini sahneye...Bildiğiniz kadınlar matinesi oldu... :D :D (Lakin gözünüze çıtır kızların olduğu bir sahne gelmesin.Ortalama yaş 37-38 dir herhalde )

Sahnede göbecikler atılırken bir an irkildim ve kendime geldim.

Kendime gelmemle tabii hehehe

Anlayacağınız eğlenceli bir akşamdı :D Yazamadan edemedim. öpüldünüz :D


Erişte

  • 11
Bugünlerde evde yemek yapmaya heves ettim. Bir gün yumurta yaparken ertesi gün kıymalı yumurta,peynirli yumurta,sucuklu yumurta...

Yeter artık...

Dedim ki farklı tatlar,farklı lezzetler...Ne yapayım diye düşünürken....Attım kendimi markete..Reyonlar arasında kendimi kaybetmişken..Bir taraftan nutellayla,bir taraftan fındık kremasıyla,bisküvilerle imtihan halimdeydim...Tam o sırada gözlerim uzak bir nesneyi seçti.. 

Makar Neks...




Ülkerin yeni çıkarmış olduğu çabuk yemekler arasında yerini almış olan çabuk erişte. Tam 3 dakikada hazır olacağını söylüyordu.. İyi olabilirdi. Fiyatı da makul. 1 TL ...

2 taneyi kaptıgım gibi cıktım marketten.Çok acıkmıştım.Bir an yemeliyim diye bastım gaza...Evin kapısını bir hamleyle açtım ki..Kendimi içeri atmamla tencereyi almam bir oldu.Hemen arkadasındaki yazıyı okudum. En sevdiğim şeylerden biridir. Yapılışlarını okumak...

Hemen su bardağımı çıkardım..Başladım saymaya..1.bardak,2.bardak,3.bardak derken doldurdum tencereyi.

Lakin çok açtım.2 tanesini aynı anda yapmaya karar verdim.Her şeyi 2 ile çarpıp..Saymaya devam ettim.4.bardak,5.bardak,6.bardak su... Yaktım ateşi..Beklemeye başladım. Su kaynatılınca paketten çıkanları içine atmamı söylüyordu. 

....

Aradan herhalde 15 dakika geçti.Su yeni kaymaya başlamıştı..Fazla düşünmeden attım elime ne geçtiyse..Başladım kazanı karıştırmaya...

Karıştır babam karıştır.. Paketin üzerindeki erişteye de arada bakıp seni yicem bakışları atıyordum. Lakin bizim erişteler hiç kırmızılaşmamıştı.(Paketin içinden çıkan domates sosu vardı da )
Karıştırmaya devam..Suyunu çekene kadar diyordu. 

Fakat büyük sorun vardi?? -Bu kadar suyu nasıl çekecek lan bu!! 
Sabaha kadar karıştırmam lazim...

Gözlerim fal taşı gibi açılmışken,paketi bir hışımla ters çevirdim..

Hayırrrrrrrrrrrrrrrrr..... 3 bardak su yerine 3 çay bardağı su yazıyorrr......ééé!!!!!!!


Ama ne demişler...Madem Yola çıktık...Ve karnımız aç...Dök fazla suyunu...Hhehehe 
Ne demişler demokraside çare tükenmez...

Biraz suyunu çektikten sonra döktüm fazla suyunu lavaboya...Her yer domates suyu....

Ve sonuç...

3 dakikada hazır olan çabuk erişte sayemde 20 dakika hazırlama+20 dakika bulaşıkla 40 dakikaya çıktı.

Ve anlaşılıyor ki evde yemek yapmasam daha az masraflı olurum...

Son olarak..Tadı fena sayılmazdıı...:)))