aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Hedef

  • 3



Biz stratejik hamlelerimizi yaparken burayı boşladık tabii...

Sizleri gelişmelerden de uzak bıraktım. Kaçınız merak ediyor bilemiyorum :)

Gerçi bu zaman zarfında o kadar çok şey oldu ki...Ben intikam almaktan vazgeçtim. İntikamı geçtim, tekrar sil baştan durumlara düştüm....

Neyse problem yok.Sakin olun...

Geçenlerde okuduğum bir kitapta bağlanma duygusunun beynin sağ lobundaki sezgisel bölgede faaliyete geçtiğini ve zamanla köreleceğini söylüyordu. Buna istinaden bende heyecen yapmamam gerektiğini anlamış oldum.

Sonuç intikam falan yok....

Eee ne oldu derseniz... Oturdum konuştum her şeyi.. Ve sonrası bana özel :p

....

İkinci stratejik hamlem ise daha önceden bana, senin hedefin yok zd diye diye kafamın etini yiyen arkadaşıma ithafen gerçekleştirmeye çalıştığım hedef tablosunu oluşturmak oldu. Kısa ve uzun vadeli hedeflerimi bir kağıda yazdım. Bunları burada paylaşmak isterdim lakin büyüsünün bozulmasından korkuyorum. Sizlere de tavsiyem hedeflerinizi oluşturun. İster uzun vadeli ister kısa vadeli...

Nedir bu hedef derseniz.. Hayatta yaşıyoruz ama ne için yaşadığımız konusunda birçoğumuzun fikri yok....diye düşünüyorum :) Hayatın akışına bırakmışız kendimizi gidiyoruz. Ne istediklerimizi yapabiliyoruz ne de yaptığımız şeylerden tat alabiliyoruz.

Kaçımız yaptığı meslekten tat alabiliyor. Ya da kaçımız bulunduğu konumdan memnun.
Kaçımız bir enstrüman öğrenmek istiyor.
Kaçımız bir spor dalıyla uğraşmak istiyor.
Kaçımız yabancı dil öğrenmek istiyor,kitap okumak istiyor bla bla....

İşte bunlar hedefimiz olmalı. Hedefsiz bir seyahat olmayacağı için...Yaşamımızda bir seyahat olduğuna göre....

İşte oturdum bunları tasarladım...Sizde deneyebilirsiniz...

Bugünlük bu kadar... ZD bu sefer kanepeden değil,parkenin üstünden bildiriyor..

Entrika

  • 22
Sevgili blogdaşlarım

Uzun zamandir sizlere buradan sesleniyorum. Ağlıyorum,sızlanıyorum,içimi döküyorum fakat sizleri sevdiğimi söylemiyorum.. Bugün içimden sizleri sevdiğimi söylemek geldi... Blogumu ilk defa okuyanlar için Erkek olduğumu söyleyeyim :D Genelde bu tarz şeyleri kızlar yazar bilirim...

Her neyse...

En son nerede kaldığıma baktığımda bir kızın peşinden gittiğimi ve intikam için gün saydığımı gördüm. Çokta doğru.. Fakat şu ara içimden tek bir şey yapmak gelmiyor.
O yüzden kendisine "zort" çekip hayatıma kaldığım yerden devam etme kararı aldım. Bu yüzden ilk içimde kalma durumunu onun sevdiği bir arkadaşıyla buluşma planı yaparak geçirdim. Durumu hafifçe atlatmak önemli bilirsiniz.
Beraber bowling oynama planı yaptık! Biliyorum ki bunlar intikam için değil. Zaten öyle ki bowling planı yaptığım kişi kendisine bu öneriyi sunmuş, o da gelirim demiş. Fakat o gün geldiğinde,onun ani hasta oluşu planları ters düz etti. Bizde onsuz gitme planları yaparak yola kaldığımız yerden de devam ettik. Oldukça eğlenceliydi. Hatta bazen diyorum ki.... !!!

Velhasıl anlayacağınız gibi vur kaç taktiği bu durumda pek işe yaramamış oldu.

Tabii bizde plan biter mi bitmez... O yüzden bende şu ara,mahkum bırakma politikası uyarınca, oyunu kurallarıyla oynamaya devam ediyorum. Lakin işin sonu nereye gider bir bilgim yok.
Hmm unutmadan oyunu kurallarına göre oynarken tabii profesyonel bir kiz arkadaştan da destek alıyorum. Onun sayesinde kızın düşünce yapısını ve nasıl hareket ettiğine dair ipuçları alıyorum. Sizlerden de bu konuda destek istiyorum.

Kızın yapısı hakkında size birkaç ipucu vereyim...

  • İlgiden kesinlikle hoşlanıyor. Fakat bu ilgiyi sadece tek taraflı istiyor. Karşı tarafa sadece bakışlarıyla vs hissettiriyor. Onun haricinde bir şey yok...
  • Erkek arkadaşı varmış. Lakin bunu saklamayı tercih ediyordu ki yogun ısrarlarım sonucu söylemek zorunda kaldı. Sonrasında bana türlü bahaneler söyledi. Yok efendim şöyle de böyle de diye...(Erkek arkadaşı vardı da ne diye peşinden koşarsın diyenlere bir önceki yazımı okumalarını tavsiye ediyorum)
  • Kafası çok karışık.
  • Gamsız ve kendini çok akıllı sanıyor. Saf gibi duran görünüşünün altında bilinçli ama bir o kadar da garip bir kız tipi var. Yani bir kere beynine girildiğinde darmadağın edilecek bir yapısı var. Bildiği bütün denklemleri ters düz edip 2+2=5 pozisyonuna getirilebilir.
  • Her kızın veya herkesin bir zayıf noktası vardır. Onu hala çözemedim.
Şimdi sizlerden isteğim böyle bir durumdaki kıza nasıl müdahale edilebilir?
-Kendini nimetten sayma sen olmazsan başkası olur mantığım biraz fazla tepti sanırım ki sizli bizli konuşmaya başladı :D

Evet düşünceleriniz nedir ?

Zd kırmızı kanepesinden bildirmeye devam ediyor...

Yazımı okurken bu videodaki şarkı da size gelsin...




iki farklı alakasız konu...

  • 6




Vay arkadaş!

İnsanları alttan ala ala hoşafa döndük...Yani insanları alttan aldıkça neden su üstüne çıkmaya çalışırlar pek anlamam...

Hayır yapım gereği insan kıran bir tip değilim bunu anladıkta, neyin kafasını yaşıyorsunuz. Ben üstünüze gelmediğim zamanlarda neden benim üzerime gelip beni çileden çıkarıyorsunuz...

Geçenlerde yine oldu. Bir toplantı sırasında karşımdaki kişi düşüncelerini ifade ederken sinirlenmeye başladı. Bende konumuzla alakalı olmadığı için araya girip olayı toparlamak istedim. Birinci engelim başarısız oldu. Olayı uzattıkça cidden alakalı olmayan konuyu bertaraf edip tekrar asıl konuya dönmeye çalıştım. Bu sefer hakaret etti. Üçüncü girişimimde başarısız olup, tekrar kapa çeneni tarzında davranınca sinir katsayılarım yükseldi ve şalterlerim attı. O sırada kısa devre yapmış olmalıyım ki adamı o an orada boğarken hayal edebildim.

Haa...Bu böyle bitmedi,tabii. Araya hemen başkaları girdi olayı yatıştırmaya çalıştı. Adam da sürekli bana yamuk yaptın deyip durdu. En son derdi neymiş öğrenmek için toplantı sonrası yanına gittim. Bu sefer sakindim çünkü beni uzaklaştırmışlardı. Hakikaten sakinleşmiştim.

Adama bakıp,
Bir sinir harbi doğdu ama neyse.. tarzında cümleme başlayacakken tekrar yanlış yaptın demez mi?
Şalter indirmek için bir sebep daha...!!
Sana yamuk falan yapmadım! (ulan) tonuyla cümlemi birkaç kez tekrarladım. İçimden küfürleri sıralayıp bir anda yine şalterleri atacakken bir başkası yine araya girdi. Neyse birkaç cümleyle beni yatıştırmaya çalışırken adam baktım bana tip tip bakıyor. Kıl olmuştum resmen adama...!! Ağzını burnunu kırayım dedim ama yaşça benden büyüktü. Saygıda kusur etmeyeyim diye..

Abicim!! Benden yaşça büyüksün.Sana su anda sadece bu yüzden hürmetim var dedim. Birazda gözlerim dönünce anlamış olacak ki aramızda husumet yok dedi. Kin besleyecek sana değilim demez mi?
-Lan ne kini..ne husumeti...Sen çileden çıkar çıkar sonrasında aramızda husumet yok de...Neyin kafasını yaşıyor bu derken...Çıktım gittim...İçimden şuna aduuuuket çekme isteğimde yok değildi...

Olay şu anlık böylece kapandı..Ama düşündükçe hala sinirleniyorum...

İkinci olayımız ise gönül işleriyle alakalı...
 O kadar buradan ders verdik. Şöyle yapın böyle yapın dedik. Kendi kazdığımız çukura düştük. Yaptığımız taktikler entrikalar boşa gitti :))
Hemen basitçe anlatayım...
Bulunduğumuz ortamda baka baka ota da pokada aşık olursun derlerdi ya..Öyle oldu... Gel zaman git zaman..Yanaşayım biraz dedim.. Yanaştıkça baktım ki o da gülüyor,bakışlar atıyor vs.. Herhalde sonuç iyi olur diye temenni ederken dengesizlikler başlıyor.
Bir araya gelme çabaları sonuçsuz kalıyor,başka zamana erteleniyor.
Onu çağırmadığım ortama ee bari bende geleyim diyor.
Evine bırakma tekliflerime evet deniyor.
Bizde sazan tabii...

velhasıl kelam zaman geçtikçe geçiyor bir bakıyoruz.. Bu kızda enterasanlıklar alıp başını gidiyor..Sanki 10 bilinmeyenli denklem..Saftır iyidir derken bizden daha cin çıkıyor ve bizi çarpıyor.. Şok üstüne şoklar yaşatıyor... Erkek arkadaşı olmalar,uzun süredir görüşmeler..Ama bana söyleyememeler...!!!

Şimdilik artçı şoklarla kendimizi avutmaya çalışıyoruz. Lakin bir durum var ki..
İçimden geçeni bir ben bir Allah bilir.. Şu an tamamen kaçak dövüşmeyi arzuluyorum.Yapar mıyım bilinmez... Fakat bu yazı burada kalmaz diye düşünüyorum :)))

ZD kırmızı kanepesinden bildirmeye devam ediyor...